Ne Balkanlarda, ne Kafkaslarda, ne Orta Doğu'da taşlar yerine oturdu. Taşların yerine oturması da mümkün görünmüyor. Tarihten beri böyle. Devletler varolagelmişler, iç içe geçmişler ama asla problemlerini halledememişlerdir.
Güç kimdeyse istikrarı sağlayan da odur!
Osmanlı güçlüydü. Balkanlardan Kafkaslara uzanmış, iç tesanütü sağlayamazsa bile, insanların bir arada yaşamasını irade etmişti. "İrade" derken gücü kastediyorum.
Rusya da öyle... Osmanlı gibi zaman içinde hâkimiyet kurduğu alanlarda, kimseyi kıpırdatmamış, unsurların benliklerini kıskaca alırken, izafî bir "huzur" sağlamıştır.
Ne zaman Osmanlı zayıflamaya başladı, dış müdahaleler içeriyi karıştırdı. Gerisini biliyorsunuz.
Komünist idarede, Rusya, esas unsurunu bile ayırt etmeden bütün unsurları inletmiş, zaman böyle yürümeyeceğini gösterince, Kafkasya dışında, çatışmadan Türk ülkeler başta olmak üzerine, hâkimiyet kurduğu ülkeleri kendi hâllerine bırakmıştır.