Mübarek kanlı yıkıldı... Saddam kanlı yıkıldı... Kaddafî kanlı yıkıldı...
İktidar tek kişinin elindeydi ve müdahaleye açıktı. Parlamentolar göstermelikti. Dışa karşı, "Ne yani... Sizde meclis var da bizde yok mu!" demek içindi.
İnceleyin Saddam'ın, inceleyin Hafız Esad'ın, inceleyin Kaddafî'nin, inceleyin Mübarek'in rejimlerini; şu anda ülkemize yapılacak rejim değişikliğinden daha âdil olduğunu göreceksiniz!
Doğu Perinçek, FETÖ'nün darbesini yemiş bir siyasî. ("FETÖ darbesi!" diyoruz ama, zamanın hükûmetiyle birlikte yürütülen bir operasyon olduğunu akılımızdan asla çıkarmayalım. Hükûmet de FETÖ'den darbe yiyince, karşısına geçti. Kankalık sırasında insanlara verilen zararda payı olmadığını söyleyemezsiniz. Dahası, hükûmet, kapıyı açık tutmasa, FETÖ asla adım atamazdı. Bu, hiçbir surette saklanması mümkün olmayan gerçek!)
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, en uzun süre parti liderliği yapan, hayattaki tek kişi. Ayrıca üniversiteden gelmiş bir hukukçu. Önceki gün Aydınlık'ta yazdıkları insanı irkiltiyor.
Doğu Perinçek, "İkinci İstiklâl Savaşının önündeki tuzaktır. / Cumhurbaşkanlığı Sistemi, aynı zamanda AKP iktidarının önündeki tuzaktır. / Cumhurbaşkanlığı Sistemi girişimiyle, AKP bir tuzağa ilerlemektedir, daha doğrusu tuzağın içine itilmektedir." diyor.
Neden? Perinçek, Saddam Hüseyin örneğini veriyor:
"Hatırlanacaktır, Saddam Hüseyin ülkenin tartışmasız lideri iken, attığı hesapsız adımla tuzağa basmıştı."
Perinçek, bu sıra herkesin aklına geleni söylüyor.