Mehmet Emin Yurdakul'un (1869-1944) mensur yazıları olduğunu bileniniz var mı? "Cenge Giderken" şiirini biliriz. İlk mısraları ezberimizdedir: "Ben bir Türk'üm dinim, cinsim uludur / Sinem, özüm ateş ile doludur / İnsan olan vatanının kuludur / Türk evlâdı evde durmaz, giderim."
Yurdakul bu şiirini Türk-Yunan Savaşı üzerine yazmıştır. Tarih 1897. Türkler Atina kapılarına dayanmışken, Batı'nın müdahalesiyle geri çekilmeye mecbur edilmiştir. Abdülhamid zamanında kazanılan tek zafer budur ama o da neticesiz kalmıştır. Hakan Soydaş, titiz bir çalışmayla Yurdakul'un, Fazilet ve Asalet (1891), Türk'ün Hukuku (1919), Halk Hükûmeti ve Halkçılık (1923), Kral George'a (1923) ve Dante'ye (1928) adlı eserlerini bir araya getirerek yeni harflerle yayınlamıştır. (Bilge Kültür Sanat Yayınları, Tel. 0212 5207253).
M. E. Yurdakul'a dair en geniş ilk makale, sanırım Yusuf Akçura'nındır. Türk Yılı 1928'de çıkmıştır. (Bu eseri biz A. Z. İzgöer'le tam metin yayınladık.) Bu uzun ayrıntılı makale ve beş kitabın bir araya getirildiği "Fazîlet ve Asâlet" üzerinde, sonra daha ayrıntılı duracağız. Eserde, İngiltere Kralı George'a hitaben yazılan bölümü okursanız, "Batı'nın Şark'a bakışında, dünden bugüne ne değişti?" diye kendi kendinize sorarsınız. Yakın tarihi anlamadan bugünün meseleleri halledemeyiz.
Bakanlık'tan açıklama
Dükü yazımızda, Kalkınma Bakını Lütfü Elvan'ın, Şanlıurfa'da esnafı ziyaretinde, "Referandumda Türkiye'nin yüzde "90'ı evet diyecek." türü açıklamasını "Lafa gel!" diyerek istihza etmiş, "Saddamlaşma"ya örnek göstermiştim. Biliyorsunuz... Diktatörler yüzde 90'dan aşağı oy almazlar... Bir iki puan aşağısı bile şanlarına lekedir!