Biz Kudüs davası güderken, el altından "Ermeni soykırımı" ve "Pontus Rum soykırımı" piyasaya ısıtılıp ısıtılıp sürülecek. ABD'de Ermeni ve Rum lobileri, Siyonist kuruluşların kapısını aşındırıyorlardır... "Adamınız Trump bize de destek versin." diyorlardır. PKK da ataktadır... Hazır Kudüs davasında Türkiye'yi İslâm ülkeleri yalnız bırakmışken "Diyarbakır'da hiç olmazsa konsolosluk aç!" diye yalvarıyorlardır.
Önce içimizde atağa geçtiler. Adına "çözüm" diyerek PKK ile masaya oturmayı dillendirmeye başladılar. Kimler? R.T. Erdoğan'ın etrafındakiler. İlnur Çevik başdanışmanı. Bu zat, "Reis"e nasıl akıl verir, nasıl danışmanlık eder anlayamadım. Bir tarihte Erbil'deydim. Bu adam da oralardaydı. Bana, yaptıklarını anlatmışlardı da... Diğeri, "Reis"in çok yakınında bulunan Aydın Ünal. Aydın, kendisinden beklenmeyecek bir "çözüm" çıkışı yaptı. Diyor ki:
"Bugün, Kürt meselesini de, terör meselesini de, algı operasyonları olmadan, devletin kaba propaganda dilini de, çeşitli maskeler ardında PKK'yı savunan terör dilini de dışarda tutarak konuşabileceğimiz bir zemine kavuştuk. (...) Çözüm Süreci, iyi niyetle başlamış olmakla birlikte, PKK'nın, HDP'nin ve FETÖ'nün sabotajlarıyla, istismarlarıyla farklı niyetlere evrilecekken sona erdirildi. (...) Devletin kaba propaganda diliyle değil; artık açık, cesur, samimi, tarafsız şekilde Kürtleri, Kürt meselesini ve terör meselesini konuşma zamanı." ("Kürt meselesi ve 24 Haziran", Yenişafak, 14 Mayıs 2018)
"Kürt meselesi" dediğin an defteri kapa! Sen yoluna ben yoluma!.. PKK'nın ayak oyunlarına âlet olmak, "Reis"in sıraladığı dört "tek"e (millet, bayrak, vatan, devlet) "dinamit" ateşlemektir.
Aydın Ünal, "Kürt meselesini konuşalım" dedikten sonra baklayı ağzından çıkarıyor: "24 Haziran, Kürt meselesi bakımından tarihi bir dönüm noktası olacak."
Aydın Ünal! Buna ne denir biliyor musun: "Oy için memleketi satmak!"