Darbelerden tiksinti duyduğumu kaç defa burada yazdım. Darbe halkın iradesinin gaspı, kendisine verilmemiş hakkın zorla alınmasıdır.
Ancak şunu söylemeliyim: Birileri durup dururken mi darbeye kalkışıyor? Ya politikanın keskin bıçağı bileniyor (27 Mayıs'ta olduğu gibi) ya da darbe zeminini kendileri hazırlıyor (12 Eylül'de olduğu gibi).
Darbeye yol açan en büyük sebep halkın birbirine "düşman" gösterilmesidir.
Özellikle Demokrat Parti'nin 1957 seçiminden sonraki tavrını bakılmalıdır. İktidarın ve muhalefetin birbirine girmesi, vatan cepheleri kurulması, kahvelerin ve hatta camilerin ayrılması, üstüne üstlük Tahkikat Komisyonu'nun (Tam adı: CHP ve Bir Kısım Basını İncelemekle Yetkili Tahkikat Komisyonu) teşekkülü, gazetecilerin hapsedilmesi pusuda bekleyenlerin ellerini güçlendirmiştir. Halk teşne olmadığı müddetçe darbe neticeye varamaz. Kim ne derse desin, 1960'ta halk teşneydi, 1980'de de... 15 Temmuz teşebbüsünün akim kalmasının asıl sebebi, halk desteğinin olmasını bırakın, halkın topyakûn karşı çıkması, herhâlde uzun zamandır planlanan (mahkemeye çıkarılanların ifadelerinden öyle anlaşılıyor.) darbeyi geri teptirdiği gibi, köklü bir temizliğe yol açmış, bu temizlikte, zamanında iktidardan büyük destek gören Cemaat'e (dolayısıyla iktidara) kanmış nice masum canlar yanmış ve yanmaktadır.