Devlet Bey, muhtemelen, bugün yapacağı konuşmanın özetini dün verdi: Avrupa'nın Türklere takındığı tavır... Recep Tayyip Erdoğan ve çevresini irrite eden açıklamalar, yasaklar... ("İrrite" kelimesini ilk defa kullanıyorum, sanırım. Şu anda en uygun kelime bu. Değişik tarifi var. Toplamı, Avrupa'nın esasta R. T. Erdoğan'a yüklenmesi ve karşılığında sarf edilen cümleleri Batı'dan gelen bu kelimeyle açıklamak mümkün. İrrite, TDK sözlüğünde yok.)
Devlet Bey, Barzanî ve "bayrak" çıkışının, R. T. Erdoğan üzerindeki menfi etkisinin, referandum sonrası, sonuç nasıl çıkarsa çıksın kendilerine yansımasının endişelerini hissetmiş olmalı ki, bir telafi yolu aramıştır. ("Yukarı"nın müdahalesiyle askıya alınan MHP'nin 19 Haziran 2016 Olağanüstü Kongre Kararları'nın aleyhlerine döndürülmesi ihtimalinin MHP Balgat Grubu'nda "şoke edici" tesiri göz önünde tutulmuştur muhakkak.)
Devlet Bey'in, Habertürk televizyonuna özel beyanatı olmuş. Bin defa düşünür bir defa karar verirler. (İlk kitabını yazan, kendileriyle Anadolu'yu ve Avrupa'yı dolaşan bir gazeteci olarak zat-ı âlilerini en iyi bilenlerden olduğumu hatırlatırım.) Demek ki, geçen salıdan beri bir hafta düşünmüşler ve Barzanî çıkışına bir telafi yolu aramışlar. Belki bu fırsatı R. T. Erdoğan vermiştir. Malûmunuz, Devlet Bey'in Barzanî çıkışında, "Reis" görüşünü bile bile açıklamamıştır. (Pakistan dönüşü tayyarede, bu hususta soru sorulmaması için gazetecilerin tembihlendiği yazılagelmiştir, ki bu tembih doğrudur. Sorulmaması gereken sorular gazetecilere önceden hatırlatıldığına dair, gezilerine katılanların bazı açıklamalarını geçmişte okumuştuk.)