Bir ülkeyi "İslâmcıyım" diyenler yönetiyorsa ve o ülkede adalet yoksa, o yöneticilerin "Müslümanlığı" tartışmaya açıktır.
Sadece Osmanlı yönetimine dair yazılan siyasetnâme ve ıslahatnâmelere şöyle bir göz atılsa, Osmanlı Devleti'nin gerileyişinin asıl sebepleri hemen ortaya çıkar.
Madem bizim "İslâmcı" yöneticilerimiz, "Osmanlı" deyince gözlerinde hasret damlaları süyüm süyüm akıyorsa, o zaman Osmanlı dönemi nasihatnâmelerine, ıshlahatnâmelerine bir göz atmalılar.
Saray'da "başdanışman"dan geçilmiyor. Üniversitelerin alâkalı bölümleriyle temasa geçilip bu tür kitaplar çevrilebilir, sadeleştirilebilir. Birçoğu çevrilmiştir; doktora tezleri hazırlanmıştır. İnanın vaktim olsa, bütün nasihatnâmeleri bir bir çevirir Saray'a gönderirim.
Birkaç nasihatnâme ve ıslahatnâmeyi sıralayayım:
Âsafnâme (Lütfi Paşa), Kitâbu Mesâlihi'l-Müslimîn ve Menâfii'l-Mü'minîn (Yazarı bilinmiyor), Nushatü's-Selâtîn (Mustafa Âli), Hırzü'l-Mülûk (yazarı bilinmiyor), Usûlü'l-Hikem fî Nizâmi'l-Âlem (Hasan Kâfi el-Akhisarî), Hâb-nâme (Veysî), Kitâb-ı Müstetâb (yazarı bilinmiyor), Koçibey Risalesi (Koçi Bey), Kanûnnâme-i Sultanî li-Aziz Efendi (Aziz Efendi), Düstûru'l-Amel li-Islâhi'l-Halel (Kâtib Çelebi), Usûlü'l-Hikem fî Nizâmi'l-Ümem (İbrahim Müteferrika)...