Dün, Sırp Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç ile daha 26-27 yaşında, Sırp Radikal Parti Genel Sekreteri'yken, 1996'da (1997 de olabilir) yaptığım röportajdan kısa bir bölümü vermiştim. Ne kadar sert, ne kadar aşırı cümleler kurduğunu gördünüz. Zaman geçince gerçeklerle yüz yüze geliniyor. Sırbistan'da da, Türkiye'de de "ideolojik" tercihleri öne çıkaran cumhurbaşkanları var. Şimdi ikisi de yakınlaşmak, görüşmek, anlaşmak istiyor... Böyle olmalı.
Türkiye'nin yurt dışında faaliyet gösteren Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA)'nın faaliyetlerini çok önemsediğimi yazageldim. Belgrad'dan sonra, Sırplarla kıyasıya savaşılmış, eski Yugoslavya Cumhuriyeti içindeki bir ülkeye geçeceğim. Oradaki çalışmaları da size ince noktalarıyla anlatacağım ve "Devlet"in nasıl bir iş başardığını göstereceğim. Dışarıda "Devlet" olarak var olmalıyız. Başka "kollar" bizi başka gösteriyor. "Devletimiz"in öyle boş durmadığını, yüzümüzü ağarttığını göreceksiniz. Morale çok ihtiyacımız var.
TİKA Belgrad Sırbistan Koordinatörü Mehmet Bayrak, yaptıkları faaliyetleri sıralıyor:
"Eğitim donanımlarına önem veriyoruz. Merkeze uzak bölgelerde ihtiyaçlar var. Okul yapımı, tamiri ve araç gereç ihtiyacı yönünde çalışmalarımız oldu. Novipazar'da 22 sınıflık, Novi Sad'da 20 sınıflık okul inşa ettik. Belgrad Üniversitesi'nin Şarkiyat Bölümü'nün kütüphanesini tamamladık. Belgrad'da, Kral Petar İlkokulu'nun çatısını onardık. Çok sayıda okula eğitim malzemesi temin ettik."