Reis'in adamları, patlıcanı, biberi, domatesi, salatalığı, soğanı, patatesi, ıspanağı nereden toplayıp getiriyorlar da satıyorlar?
Herhâlde seraları, tarlaları bir bir dolaşmıyorlar, üreticiyle irtibat kurmuyorlar. Aracılar var... "Tedarikçi" deniyor.
Hükûmetimiz maalesef kabilecilik zihniyetiyle iş görüyor. Kendi adamlarını mı arayıp buldular yoksa bu işi bilenlerle mi mal alışverişine girdiler? Tercih kriterleri ne? Aracılar/tedarikçiler kimler? Bu ülkenin vatandaşı olarak bu soruyu sormak hakkımız.
Fiyatların iniş ve çıkışları arz-talep ilişkisiyle açıklanır.
Tarımda "Neden arz yetersiz?" sorusunun cevabı verilmeden, iki büyük ilde, apar topar, meydanlara tezgâhlar kuruldu. Karineyle/kotayla yedi çeşit sebze satılmaya başlandı.
Halkın nasıl üç kuruşa muhtaç bırakıldığını "tanzim satış" dedikleri bu meydan tezgâhlarında uzayıp giden kuyruklarda görün! (Evdeşim, önceki gün, bir market zincirinin şubesinden iki adet domates ve iki adet sivri biber alan hanımlara rastladığını söyleyince içimin nasıl cız ettiğini burada anlatamam.)