Darülfünunun [Üniversitenin], milliyetçi unsurlarına karşı düşman tavırları takındı. Bir küçük müddet fakülte reisi oldu. Hatta fakültenin milliyetçi müderrislerini çıkarmak vazifesiyle mükellef olduğu hâlde, tasfiye komisyonu namını alan komisyona girdi. Diğer arkadaşlarımızla beraber beni de ihraç etmeyi teklif eden komisyon, Ali Kemal'in Maarif Nazırı olmasıyla dağıldı."
Yahya Kemal, Ahmed Naim'le arkadaştır. O, "Türk Müslümanlığı" diyeceğim bir tavır içinde, Ahmed Naim ise, "Türk" deyince nevri dönüveriyor. Yahya Kemal'in anlattığına göre; Ahmed Naim bir nevi "ihtida" ediyor, sonra kendisine hak verdiğini söylüyor.
Burada meselem Ahmed Naim değil; ara ara bahsediyoruz ondan. Sabilürreşad'da, zamanında, yazdığı reddiyeleri hâlâ kafa bulandırmak, "Türk düşmanlığı"nı körüklemek için bir dayanak olarak kullanıyorlar maalesef.
Bir başka "aykırı" isme, Ali Kemal'e gelmek istiyorum.