Vahîdettin ve M. Kemal'e dair yazınca, keskin bir kamplaşmayla karşılaşıyoruz. Padişahçılar/halifeciler, "Millî Mücadele verilmeliydi. Mutabıkız. Birinci Meclis esas." derler(di). Bu da yalanmış.
Birbirimizden kopmuşuz, tamamen farklılaşmışız.
Öyle mektuplar geldi ki, yazık dedim. İki mektuptan bölümler vereceğim. Meselenin nerede düğümlendiğini göreceksiniz:
Atatürk'e karşı mektup:
"Siz Atatürk'e tapanlar, Vahdetin'i de, padişahları da sevmezsiniz. Varsa yoksa Atatürk. M. Kemal gerçek bir lider olsaydı, 'Atatürk' soyadını almazdı; çünkü, Türk tarihi Mete Han'a kadar gider. Mete Han, Satuk Buğra Han, Bilge Kağan, Selçuk Bey, Osman Bey... Türklerin atasıdır.
Vahdettin İngiliz gemisine binerek kaçmış... Zekâna hayranım.. Kaçmasaydı da yaveri tarafından rezil mi edilseydi?