Olağanüstü Hâl'in (OHAL) Batı'da bir anlamı vardır; o da hakların gaspı, hürriyetlerin kısıtlanmasıdır. "Batıdan bize ne!" dememiz mümkün değildir; Avrupa Konseyi'nin Anayasa hukuku konularında danışma organı vaziyetindeki Venedik Komisyonu'nu, AGİT'i (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı) silip atamayız. Onlar nasıl rapor verirlerse, bizim de üye olduğumuz, şartlarını kabul ettiğimiz Avrupa'daki kuruluşlarında netice öyle çıkıyor.
AGİT, geldi referandumu takip etti ve zehir zemberek bir ön rapor yazdı. Nihaî rapor da yakında açıklanır. Nihaî rapor herhâlde, ön raporu nakzetmeyecektir; menfîlikler daha ayrıntılı ele alınacaktır.
Venedik Komisyonu'nun da, tartışmalı 16 Nisan referandumunun hemen öncesinde Avrupa Konseyi'nin talebiyle hazırladığı raporunda; Anayasa değişikliğinin metot ve muhteva bakımından Avrupa standartlarında hazırlanmadığı, değişikliğin referandumda kabul edilmesi durumunda yönetimin otoriter ve şahsî bir rejime dönüşme tehlikesi taşıdığı, Türkiye'nin demokratik anayasa geleneğinden geriye doğru atılmış tehlikeli bir adım olduğu, OHAL şartlarında referandum için demokratik bir ortamın bulunmadığı görüşleri yer almış ve bu rapor Konsey'de kabul edilmişti.