PKK kurucusu Abdullah Öcalan'a "sayın", şehitlerimize "kelle" demişti. (Bu yüzden "üç kuruş" tazminat cezası da almıştı! Aldığı cezaya değil; "üç kuruş"a çok kızmış, "İsteyeceksen adam gibi para iste!" diye çıkışmıştı.) Sonra "terörist başı" dedi, "şehit" dedi. Ama İstanbul seçimini (hâliyle Türkiye seçimini) kaybedeceğini anlayınca, "Öcalan yetiş! N'olur bir mektup!..." moduna girdi. Yetmedi, küçük kardeş Osman'a koştu. Osman Kandil'den kopmuş, Kuzey Irak'ta düze inmişti. TRT muhabiri, kırmızı bültenle aranan Osman'ı hemen buluverdi! (Bulan elbette MİT!) (Aklıma geldi... Osman yerine A. Öcalan, İmralı'da düzenek kurulup canlı yayına çıkartılmalıydı. Maksat reytingse 100'e katlardı!)
Sizin hiç mi Allah korkunuz yok! Şimdi bir şehidin cenaze törenine nasıl katılacaksınız?! Bir şehit ailesini arayıp nasıl baş sağlığı dileyeceksiniz? Samimiyetinize kim inanır!