R. T. Erdoğan Ak Parti'nin Genel Başkanı şimdi. Aynı zamanda "Cumhurbaşkanı".
Hem parti faaliyeti, hem Cumhurbaşkanlığı faaliyeti yürütüyor. İkisinin harcamaları aynı kalemden mi çıkacak?
Hep yazılagelir: Hz. Ömer (veya Emevî halifesi Ömer bin Abdülaziz), önünde, bir kendisi için bir de devlet için mum tutarmış. Kendi işini görürken bir mumu, devletin işini görürken diğer mumu yakarmış.
Çok basit ama "hak" tarifinde belirleyici bir örnek.
R.T. Erdoğan'da "İslâmiyet" esas. "Referansım İslâmiyet'tir." diyen o. (Yeri geliyor "Referansım Anayasa'dır" da diyor.)
"Vicdan" varken referansa da gerek yok.
Şimdi ne olacak?
Parti çalışmalarının masrafı Cumhurbaşkanlığı kaleminden mi çıkacak? Ve bu ayırım nasıl yapılacak?
Referandum vetiresinde halkımızın haksızlığa uğradığını, cebinden çıkan paranın bir zümre tarafından "evet" için kullanılmasını kabul edemeyeceğini bilmeliyiz.
Bir: Referandum harcamaları tartışmaya açılmalı ve halkın cebinden çıkanların dökümü yapılmalı, bunun hesabı "haksız" harcayanlardan sorulmalı...
İki: Yeni rejime geçiyoruz... Partili cumhurbaşkanlığı rejimi... Orta Doğu ülkeleri bu rejime alışıktır. Biz de ayrı dairenin içine girdik. Ama şeffaf olunmalı, parti için harcananlar ile "cumhur" için harcananlar kalem kalem gösterilmelidir.
CHP'nin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, "Hepimizin vergisi bir tarafa tahsis edildi. Bizim harcadığımız her 1 TL'ye karşılık onlar bin TL harcadı. Bin katı bütçemizi kullanmalarına rağmen, referandumu kazandık" diyor.
Bu kadar harcamaya rağmen -ve hileye rağmen- çok az farkla lehlerine çıkan oran aslında "Evetçiler"i endişeye sürükleyecek bir orandır.
CHP, "Referandum sürecinde kamu harcamaları" başlığı altında hazırladığı raporda; AKP Hükûmeti'nin 2016 Ocak ve Nisan döneminde 176 milyar TL harcarken, bu yılın aynı döneminde 216 milyar TL harcadığı, 40 milyarlık farkın 29 milyar lirasının referandumdan dolayı öne çekilen harcamalar olduğu belirtiliyor.
Referanduma yönelik harcamaların dökümü: