Hayrettin Karaman Hoca! Siz kayıtsız şartsız Ak Parti'ye destek verdiğiniz için susun demiyorum. Siz İslâmı, Ak Parti'nin telakki sınırları içine soktuğunuz için susun diyorum.
Kendisini "İslâm" davasına adamış Mehmet Şevket Eygi ile aynı dönemden geldiniz. Sizden iki yaş büyük sadece. Eygi, "Müslümanlar Size Ne Oldu?" (Millî Gazete, 14 Haziran 2019) diye soruyor. Sonra "Dinin içi boşaltılıyor, sizin umurunuzda değil." diyor... Sonra "Haram rantlara aç köpekler gibi saldıranları engelleyen yok." diyor… Sonra "İsraf almış yürümüş. / Zina, riba, bina... / Ümmet birliği, ittihad-ı İslam, iman kardeşliği lafta kalmış." diyor... Ve daha neler diyor!...
Bu yazı "İslâmcı" iktidar zamanında yazıldı. Eygi'nin "dava" aşkından şüphe etmeyeceksiniz herhâlde!
Hayrettin Hoca! Siz bir fıkıh âlimisiniz. Böyle kabul gördünüz. "Ak Parti (=Saray) deyince "ilim" gidiyor, "muhasebe" gidiyor, "analitik düşünce" gidiyor, gözünüze bir perde iniveriyor:
"Genel olarak icraatı takdir edilen bir iktidarın bir kısım mensuplarında ahlak, liyakat, adalet, hakkaniyet... bakımından arızalar, eksikler, çürüklükler oluyor, iyi niyetli bazı insanlar da yetkili sorumlular bunları niçin ayıklamıyorlar diye 'haklı olarak' yakınıyorlar; yakınmakla kalmıyorlar, Doğrucu Davutluk adına olur olmaz zamanlarda biraz da abartarak ve genelleme yaparak şikayetlerini yayıyorlar. Siperde bekleyen muhalefet -ki, kendilerinde de ayıklanacak pek çok unsur olduğu halde bunu yapmazlar- fırsatı kaçırmıyor, iktidar dostlarının yersiz ve zamansız ifadelerini kullanarak amaçlarına ulaşmaya çalışıyor, bazen de ulaşıyorlar." (Yeni Şafak, 14 Haziran 2019)
Hoca! Bütün ilminizi bu satırlarla silip süpürmüş, Ak Parti paspasının altına itmişsiniz!