TBMM başkanlığına "getirilen" Pof. Dr. Mustafa Şentop, başkanlık sisteminin mimarı, desek yeridir. Çok çalışmıştı.
(Başkanlık sisteminin asıl savunucusu, yine Ak Parti'den Prof. Dr. Burhan Kuzu'dur. Bakanlık beklerken milletvekilliğinden de oldu. Şimdi sanırım Saray'ın başdanışmanı. Daha partili değilken başkanlık sistemi üzerinde ısrarla durmuş, ama o teorik olarak kuvvetler ayrılığını esas almıştır. Burhan Bey'in bir de MHP'lilik dönemi vardır. Bilinmez. Rahmetli Mehmet Gül 1990'lı yıllarda İstanbul İl Başkanı iken, onun danışma kurulundaydı. Bunu herhangi bir isnat için yazmıyorum. Muarefemiz vardır; severim kendilerini. Ülkücülerin de ideal olarak ama "tek adamlığa" götürmeyen bir başkanlık sistemini, bir dönem savunduklarını biliyorsunuz. Rejim değişikliği referandumu öncesi tartışılmıştı.)
Pof. Dr. Mustafa Şentop, 16 Nisan 2017 referandumu öncesi, Anayasa'nın ilk dört maddesini tartışmaya açan asıl "fail"dir. Demişti ki:
"Anayasa[da] 12 Eylül darbecilerinin oraya koydukları, bazı ideolojik, hukuki olmayan tabirler var. 'Toplumun huzuru' diye bir ifade var, hukuki bir ifade mi bu? 'Türkiye Cumhuriyeti insan haklarına dayanan, demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir' bu 1961 Anayasası'nın ikinci maddesidir. 12 Eylül darbecilerinin eklediği bazı hukuki karşılığı olmayan, hamasi, tarihi bakımdan da problemli bazı ifadelerin çıkarılmasını düşünüyoruz. Diğer üçüncü maddeyle ilgili hiçbir itirazımız yok." ("Neler Oluyor", TGRT, 10 Mart 2016).
M. Şentop'un asıl değişmesini istediği Anayasa'nın "değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez" şartını getiren dördüncü maddesi. Bu madde değişirse, diğer maddelerle oynanır hâliyle.
Referandumdan önce, 6 Mart 2017'de Edirne'de yaptığı konuşmasından: