"Behçet Ç: İmamların Öcü" dizisi çekilecekmiş. "İmamların Öcü"nün isim hakkı Yavuz Selim Demirağ'ın.Yavuz Selim Demirağ, tehlikenin rap rap nasıl geldiğini daha iki yıl önceden haber veriyor. Yavuz, Harp Okulu'nda okudu. Onu mezun etmediler; attılar. Dönem arkadaşları orduda, çok önemli vazifedeler. Kimlerin "Cemaat" içinde eridiğini ölçebilecek durumda.Yavuz Selim, "Ergenekon", "Balyoz" ve "Casusluk" davalarını yakından takip etti ve kurulan kumpasları zamanında açığa çıkardı. Cesur yayınlar yaptı. En son ordu içindeki yapılanmayı gözler önüne seren "İmamların Öcü: Türk Silahlı Kuvvetleri'nde Cemaat Yapılanması"nı yazdı. (9. baskı. 255 sayfa, her bir sayfası 39 satır. Kırmızıkedi Yayınları).Çok kişi "imam" derken, aklına cami imamını getiriyor. "İmam", önder, reis demektir."Fethullahçı" yapılanmada, her bir yere bir imam, bir idareci tayin edilmiş. Silâhlı Kuvvetler'de de varmış.Şimdi düşünüyorum... 28 Şubat'a "örtülü darbe" dedik. Haksızlıklar diz boyuydu ama, geriye dönüp baktığımızda, o zaman temizlik yapılmasaydı ordu içinde; şu an 15 Temmuz darbesi neticeye varmış olacaktı. Hatta, darbeye gerek kalmayacak, ülkemiz tamamen, Pensilvanya'dan, "CIA'nın kozmik odası"ndan idare edilecekti.Dehşet bir vaziyet... PKK Kandil'den inecek, Abdullah Öcalan, İmralı'dan törenle çıkarılacak; PKK'nın "hükûmet ettiği" yerlerde, 40 gün 40 gece davul çaldırılacaktı.İktidarın nasıl uyuduğunun (veya nasıl uyum sağladığının) da belgesi "İmamların Öcü" kitabı. Kitabın iki ön sözü var... Birincisi Emin Çölaşan'ın, ikincisi Nihat Genç'in.Yavuz, Emin Çölaşan'ın odasına gidiyor... Çölaşan'dan okuyalım:"Abi kitabın sonuna geldim, Çok güzel oldu, çok şeyi belgeledim. / Coşkuyla anlatıyor, beni de heyecanına ortak ediyor. / Ben böyle bir yazar hiç görmedim. Türkiye'nin neredeyse bütün cezaevlerini gezdi, araştırdı, tutuklularla söyleşi yaptı, onları bizlere anlattı. / Her yerden belge topluyordu, kitap için dört dörtlük arşivi olmuştu. / Kendisinden söz istemişim: / - Kitap baskıya girmeden önce bana getir, bir göz atayım..."Yavuz kitabı baskıdan önce Çölaşan'a götür. Çölaşan, birkaç sayfa okuyunca kitabın önemini anlar ve Yavuz'u tebrik eder.