Arslan Tekin Yeniçağ Gazetesi

İslâmı kim anlatır?

Cemaatler/tarikatlar meselesine kafa yormak gerekiyor. Cemaatleşme yüzünden devlet içinde devlet ortaya çıkmış, başımız büyük belâya girmiştir. "Kümeleşme" insan tabiatında vardır....

30 Ocak 2019 | 116 okunma

Cemaatler/tarikatlar meselesine kafa yormak gerekiyor. Cemaatleşme yüzünden devlet içinde devlet ortaya çıkmış, başımız büyük belâya girmiştir.

"Kümeleşme" insan tabiatında vardır. Kümeleşmede başı çekenlerin inisiyatifi "hakikat"ı aramada büyük rol oynamaktadır. İdeolojik hareketlerde de böyle. Hâl ehlini bulmak çok zor. Ve "bulunan" zatın ehl-i hâl olduğunu tayin edecek kıstaslardan da mahrumuz.

Cemaatçilik, tarikatçılık yozlaşmıştır. Her biri kendine göre bir "din" anlatmakta ve mutlak olarak "Allah'a ulaşma benden geçer!" demeye getirmektedir.

Mustafa Kemal, Millî Mücadele'de, hem tarikatlardan destek aradı, hem onlara en büyük darbeyi vurdu, denir. Meselâ şöyle:

"19 Mayıs 1919'a gelindiğinde 'Tekkeler kalsın mı gitsin mi?' şeklindeki bir soruyu sorma lüksü ortadan kalkmıştı. Bunun en açık belgesi Mustafa Kemal'in aynı günlerde Anadolu'nun muhtelif şehirlerinde yaşayan şeyh efendilere bir mektup yazarak onların Millî Mücadele'ye omuz vermelerini istemesidir. O günkü Osmanlı toplumunun yapısını bilenler tasavvuf erbabını 'atlayarak' toplu bir hareketin gerçekleştirilemeyeceğini iyi biliyorlardı. Bu gerçeğin uzantısı olarak 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi, bir tarikat pîri olan Hacı Bayrâm-ı Velî'nin kabri ziyaret edilerek açılmış, seçilen iki başkan vekilinden biri Konya mebusu Abdülhalim Efendi, diğeri Kırşehir mebusu Cemâleddin Efendi olmuştur. Birinci isim Konya Mevlânâ Dergâhı, ikinci isim Hacı Bektaş Dergâhı şeyhi idi. Başka bir ifade ile birinci isim dünyadaki Mevlevîler'in, ikinci isim Bektaşîler'in önderi idi ve uluslararası bir güç ve otoriteleri vardı." (Mustafa Kara, "Cumhuriyet Türkiyesi'nde Tarikatlar", Türkiye'de Tarikatlar Tarih ve Kültür, İSAM Yayınları, 2011).

Makalenin devamında, tarikatların ve tekkelerin kapatılması üzerinde uzun uzun durulur ve "Keşke kapatılmasaydı." demeye getirilir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Atatürk milliyetçidir 04 Şubat 2021 | 185 Okunma Sen kimin uşağısın?! 03 Şubat 2021 | 609 Okunma Tuğrul Bey ne dedi, fırsatçılar ne anladı? 02 Şubat 2021 | 274 Okunma Milliyetçiliğin azgını nasıl olur? 01 Şubat 2021 | 339 Okunma Eğer Saray, isterse CHP'yi susturabilir 31 Ocak 2021 | 609 Okunma