İstanbul Sözleşmesi tartışması sürüp gidiyor. Sokak röportajları yapıyorlar. Sözleşmenin ne getirip ne götürdüğünü pek anlayan yok.
Sözleşme, 2011'de İstanbul'da imzalandı, 1 Ağustos 2014'te de yürürlüğe girdi. Hiç kimse itiraz etmedi, oh ne güzel, dedi. İktidar partisini destekleyenlerin bir kanadından birden ses yükseldi.
Sözleşme, kadınları şiddetten koruyan en önemli belge olarak gösteriliyor. Nasıl koruyor? Hemen her gün kadın katlediliyor, Son bir ayda 40'a yakın kadın hem de yakınları tarafından öldürüldü.
Bu sözleşme kabul edilmeseydi kadınlarımız daha fazla mı katledilecekti? Ama sözleşme öncesine bakıyorsunuz, şiddete maruz kalan, katledilen kadın daha az.
Şu neticeyi çıkarabilir miyiz? Çok şükür sözleşme var. Yoksa, çok çok fazla kadın şiddete maruz kalacak, öldürülecekti. Mantık yürütünce bu netice çıkıyor. Çünkü cemiyet bozuldu.
Sözleşmenin tam adını bilen var mı? Ben buraya yazayım, hepimiz öğrenelim: "Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi".