İsrail faktörünü hesaba katmadan, Suriye'nin kuzeyinde harekât başlatamayız. Siyonistlerin en büyük emeli, Fırat'a ulaşmak, Fırat havzasını kontrolde tutabilmek için, İran sınırına kadar bir yol açmaktır. Ulaşmak istedikleri alanların bir kısmı Türkiye içindedir. İster şimdiki, ister on yıl, ister yüz yıl, ister bin yıl sonraki emelleri olsun, zamanı çok iyi hesaplamışlardır.
Düşünün... M.Ö. 586'da devletleri yıkıldı; dünyanın dört bir tarafına dağıldılar. Hiçbir zaman birbirleriyle irtibatı kesmediler. Yine Kudüs merkezli bir devleti kurmak için, bütün yolları denediler ve nihayet, 1948'de isteklerine kavuştular.
Siyonistlerin arz-ı mev'ûd için yapamayacakları yoktur.
Burada sanmayın ki, Yahudileri zemmediyorum. Hayır... Onlar kendi inandıkları, kendi bildikleri yolda yürüyorlar. Bu kararlılıklarını takdir etmemek elde mi!
Tekrar hatırlatayım... Barzanistan için referandum yapan ve Bağdat Hükûmeti'nden şiddetli bir tokat yiyen Mesud Barzanî'ye tam destek İsrail'den gelmiştir. Tarih çok yeni: 2017. O zamanki Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Nuri el-Mâlikî, Barzanî'nin atağına karşı ne demişti: "Irak'ın kuzeyinde ikinci bir İsrail'in tesis edilmesine izin vermeyeceğiz."
İsrail, bizim içimizdeki, bizim olan, biz olan bir etnik grubu gözüne kestirmiş ve uydusu ABD'yi, terör örgütlerini koruması için Ortadoğu'ya getirmiştir.