Aklımda şu vardı: Fethullahçıların şu kadar şirketine el konuldu. Hepsine kayyım tayin edildi. Bu şirketler yönetilirken hakka hukuka riayet ediliyor mu? Kayyım emanetçidir nihayetinde... "Hak" hassasiyeti daha fazla olmalıdır.
Fethullaçılara "ölüm fetvası" veren, karşılığında Fethullahçılardan tehdit alan Rotterdam İslâm Üniversitesi'nin rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz beklenmedik bir çıkış yaptı.
Ahmet Akgündüz'ü asistanlık yıllarından bilirim. Risale-i Nurları birlikte tedris ettiği bir arkadaşım vasıtasıyla tanıdım. (O arkadaşım şöhretlidir. Ekranlarda sık görürsünüz. Sağlık ve rüya ağırlıklı konuşur.) Prof. Dr. Akgündüz'ün farklı bir "beyin" olduğunu, hak teslimi için, belirtmem gerekir. Kendisine göre İslâmî hassasiyeti çok çok fazladır. Gitti, Hollanda'nın başşehri Rotterdam İslâm Üniversitesi'ni kurdu. Yıllardan beri bu üniversitenin başında... Uzun zamandır görüşmediğim, açıkçası takip de etmediğim için nasıl bir faaliyet içinde olduğunu bilmiyorum. Oraya kadar nasıl uzandığını, kimlerin imkân tanıdığını da bilmiyorum. Birileri finans sağlamazsa, yolunu açmazsa Avrupa'nın göbeğinde böyle bir üniversiteyi nasıl kuracak?
Meselemiz o değil.
17 Şubat'ta bir tivit attı... Fetvacı Prof. Dr. Hayrettin Karaman'ı tartışmaya demeyeyim de müzakereye davet ediyor:
"Hayrettin Karaman Hocama Davet! / Sizin de bildiğiniz gibi, FETÖ'cülere yönelik gözaltı, tutuklama, mallarına el koyma ve kayyım atamalar, Türkiye Cumhuriyeti Terör Kanununa göre yapılmaktadır. Buna karşı sözümüz yoktur.