Millî Eğitim Bakanlığı, FETÖ izi taşıyan kitapları değiştiriyor. Ya tavsiye edilen kitaplar?
Bir zamanlar Fethullahçılarla, PKK'lılarla yüzgöz olmuşlardı.
PKK'nın ve Fethullahçıların yancıları gözdeydi. ("Yancı" kelimesini bilerek kullandım. Kahvehanelerde "yancı" diye tabir edilen oyun oynayanların yanındaki seyircilerin içtikleri çayları da oyuncular öderlermiş. Liberal sol takım Fethullahçıların ve PKK'lıların imkânlarından epey istifade ettiler ve ediyorlar.)
Benim küçüğün okuduğu lisede, bir hoca hanım edebiyatın ilk dersinde çocuklara Dede Korkut Hikâyeleri'ni tavsiye etmiş. (Boğaziçi Yayınları arasından çıkanı özellikle... Yayınevinin yöneticisi Gazi Altun Bey! Çocuklar kitabı bulamıyorlar. Tez elden basmalısın!). Dede Korkut ortak değer; okunması gerekir.
Hoca hanımın tavsiyeleri arasında iki kitap daha var... Biri Yaşar Kemal'in, diğeri Orhan Pamuk'un... İkisi de şişirilmiş isimler. (Tavrım asla ideolojik değildir. İhtisasım itibarıyla söylüyorum.) Eğer biri etnikçilik yapmasa, diğeri Türk'ü katil göstermese, yurt içinde ve yurt dışında, birilerince öne çıkarılırlar mıydı?
Lisenin müdürüne telefon ettim: "Bu kitapları yazanlar tartışmalı isimler. Uzak durulmalı."
Müdür bana hak verdi ama netice?!
Sonra, edebiyat hocası bir arkadaşa sordum: Bu kitaplar Millî Eğitim'in okunmasını istediği kitaplar mı? Değilmiş.
Yaşar Kemal, "Gerillanın adını terörist koyduk. Sözcükler bir gün işe yaramaz olur. Kendi halkıyla savaşan bir ülke olduk." diyerek PKK'ya yol açan biri. Abdullah Gül, cumhurbaşkanıyken, yanıltılmış ödül verdirilmişti. PKK ile savaştayız... Onun kitabını okuyan öğrencinin kafası karışmayacak mı?
Ya Orhan? O tümden defolu... Yurt dışında, PKK'dan, FETÖ'den içeri atılanlar için imza toplamakla meşgul. Burada yazmıştım. Yeri geldi... Zaman'da yazan, tanınmış bir yazarımız (O, Fethullahçılar gazeteyi almadan önce de orada yazıyordu. Bir ara yazdırmadılar. Okuyucular itiraz edince tekrar başlattılar.) Fethullahçılara çok kızıyordu. "Bu Orhan Pamuk'un, kitabından 35 defa bahsettiler, ben gazetenin yazarıyım, benim kitabımdan bahsetmediler." demişti. Kitabı baskı üzerine baskı yapıyordu hâlbuki. Bu yazarımız, yine anlatmıştı: "Bunların binasına uğradım. Bir hazırlık içindelerdi. Allah Allah dedim... Kimdir bu kadar önemsedikleri? Meğer Etyen Mahçupyan, gelecekmiş." Yazarımız esprilidir: "Ben geldi