lâhiyatçı Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu, 19 Ekim 2015'te: "İslâmcıların şartı beşten, üçe düştü: Masa, kasa ve nisa… Yani; iktidar, para ve kadın…" demişti. O tarihten sonra bir darbe teşebbüsü geçirdik ve ardından darbe teşebbüsünü fırsata çevirenlerin darbesini yedik. Baas tipi rejim kurmak için koltuk sevdalıların iş birliğiyle referanduma gidiliyor. Bu şartlarda bile Prof. Dr. Kırbaşoğlu sözünü sakınmadı. Muktedirleri kastederek: "İslâmcılar daha önceki iktidarlarda neyi kınadıysalar şu anda tek tek hepsini yapmaktadırlar. Baskıdan tutun, dışlamadan tutun, kutuplaştırmadan tutun, yolsuzluktan tutun; bunların hepsini yapar hâle geldiler." dedi. (Hoca'nın bu açıklamalarına sonra döneceğim.)
İşte örneği: Maarif Müfettişliği mülâkatı. Bir müfettişin kaleminden Maarif Müfettişliği mülâkatında neler olduğunu açıklayan mektubun ilk bölümü dün vermiştim. Son bölüm:
"AKP'nin 14 yıllık iktidarlarında Millî Eğitimin kılcal damarlarına sızan FETÖCÜLER, İllerin çoğunda Maarif Müfettişleri başkanlığına adamlarını atadılar. Bazı illerde ise iradesi çok zayıf olan, bilgisi kıt ve yardımcısının izni/talimatı haricinde hiçbir karar vermeyen müfettişleri başkan yaptılar. Böylece FETÖ'ye alet edilen Maarif Müfettişleri Başkanlıklarını; müfettişleri FETÖ'ye ait olmayan özel dershanelerin, rakip kurumların üzerine salan ve bütün işleri FETÖCÜLER'in istedikleri gibi yapıp çeviren yapılara dönüştürdüler...