Türkiye, haklı olarak "Musul'da ben de varım." diyor. Hemen yanı başımızdaki, Misak-ı Millî'mizin içinde yer alan bölgede, en ufak hareketlenme doğrudan bizi etkiliyor ama, herkese "Geç!" bize "Van minüt!"
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, -Bağdat'ın sadece, Şiîlere hizmet veren hükûmeti bizi istemediği için- askerî harekete katılamayacağımızı söylüyor. Zaten onları bu sözü söyleten de kendileri.
ABD, neden kritik coğrafyadaki 79 milyonluk Türkiye'ye "düşman"? Neden 10 bin, bilemediniz 20 bin militan çıkarabilecek PKK'yı (PYD'yi de içine alarak söylüyorum.) destekliyor?
Daha önce, "van minüt"ü işaret etmiştim. R. T. Erdoğan'ın, 2009'da, Davos'ta, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'e sert çıkışından sonrasını bir inceleyin.
Millî Görüşçülerin ana ekseni; Yahudiler, Siyonizm, dünyaya hâkim olma düşünceleridir. Hatta size Lozan'daki Haham Haim Naum'u da anlatsınlar. İçlerinde, Yeniden Millî Mücadele (Y.M.M.) grubundan gelenler çok dahi iyi bilirler. "Yeniden Millî Mücadele" dergilerinin eski sayılarını açın, iki sözlerinden biri Siyonizimdir, Yahudiliktir. Her taşın altında Yahudiler. Masonları da hâriç tutmayalım... Masonluğu da kuranlar Yahudilerdir! Hitler'in "Kavgam" kitabının Türkiye'de yaygın okunması boşuna değildir!
Tabiî çizilen ürkütücü tablodan kurtulmak öyle kolay olmuyor. Okuya okuya, grupları tanı tanıya yön buluyorsunuz.
Bir tarihte "ABD Yahudi imparatorluğu" mealinde yazmıştım. ABD'nin İsrail'i şartsız, peşin desteklemelerinden, ABD'de, İsrail'e karşı hiçbir tenkide tahammül edilmemesinden, tenkide kalkışanların hemen boğulmasından bahsetmiştim. MOSSAD'ın yan sitelerinden biri beni "Siyonist düşmanı" listesine almıştı. (İsrail ve Filistin'e gidip olup bitenleri objektif yazanın da ben olduğunu burada hatırlatayım.)