Kur'ân-ı Kerîm'de buyrulur:
"Sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: 'Hayır olarak ne harcarsanız o, ana-baba, akraba, yetimler, fakirler ve yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak ne yaparsanız, gerçekten Allah onu hakkıyla bilir.'" (Bakara, 2/215).
Ramazan, tokların açları hatırlayacağı aydır. En çok yardımlar bu ayda yapılır.
"Sığınanlar" ülkesiyiz. Kendi insanımızın fakirliği, sığınanların çaresizliği hepimizi düşündürüyor. Bir taraftan yıkıcılarla, bölücülerle mücadele, bir tarafta sınırları koruyabilme çabası... İhtiyaçlar gittikçe artıyor.
Ülkemizde birçok yardım dernekleri var elbette. Varlıklıdan aldıklarını yoksula veriyorlar. Dünyanın dört bir tarafına da ulaştırıyorlar.
Dikkat ederseniz, ayette, yardımda öncelik ana-babadan başlayarak yakınlara verilmiştir. Yakınlara yardım, daha birçok ayette geçer.
Türkiye'de, Kur'ân'ın hükmüne uyup "Önce benim insanım, önce bana sığınanlar..." diyen dernekler var. Bu derneklerden biri Konya'da kurulu ve başka şubesi olmayan Ahde Vefa Turan Birliği Sosyal Dayanışma ve Eğitim Derneği'dir. Bu dernekten daha önce kısaca bahsetmiştim.
Ahde Vefa Turan Birliği Sosyal Dayanışma ve Eğitim Derneği, hiçbir çıkarı olmayan, şahsî hiçbir siyasî emel gütmeyen, geçmişte, Türkiye'de maşalara karşı büyük mücadele vermiş bir avuç "Turancı" tarafından kurulmuş ve geliştirilip büyütülmüştür. Binaları derneğe aittir.
"Turancı" vurgusunu özellikle yaptım. "Turan", "Türk'üm" diyenlerin, Türk'ün kanatları altında olanların, Türk'le dayanışanların yaşadığı ülke/ülkelerdir.