"Havuz" veya" "yandaş medya" dedikleri, muhalifleri, aynen Balgat mukîmleri gibi "paralel"e bağlamak için çırpınıyorlar. Niye? Cevabına sonra geleceğim.
Mevcut (artık "geçici" mi desek!) MHP yönetiminin içini dışını bildiğim gibi, MHP'deki muhalif grupların da içini dışını bilirim. Unutmayın ki MHP'nin iki genel başkanına ve MHP'den kopmuş bir başka partinin genel başkanına dair kitapları yazan da biziz. (Yine bir başka lider Enver Paşa'ya dair kitap da -ki "komitacılar" deyip duruyorum, o çalışma sırasında şekillendi- bu hafta elinizde. Farklı bir yol takip ettiğim 660 sayfalık "Enver Paşa ve Dönemi"ni de bahsettiğim kitaplarla yan yana koyabilirsiniz.)
Mevcut Genel Başkan, daha önce rakibiyle kurultaya gittiğinde, "malûm kurum"dan "temiz kâğıdı" almıştı. Bakın, hakkındaki kitabımda, o iddialar hep dillendirildiği hâlde, bir satır yazmadım. Başka yerde de yazmadım. Yazmanın bir mantığı yok. Koskoca MHP'nin başına "görevlendirilmiş" birinin gelmesi mümkün mü? Bu kadar çekişmeli geçiyor kurultaylar, insanlar birbirlerini didik didik ediyorlar. Mutlaka bir açık verirler. (Burada "malûm kurum"da çalışmış, biri de "şehit" bir gazeteci, birkaç isim saysam şaşar kalırsınız. Demem o ki; "malum kurum"da çalışanlar varsa, onlar partiye sızanlar değildir; o kuruma sızabilenlerdir! "Sızmaları" üstelik teşvik edilmiştir.)