Türk Tabipleri Birliği yöneticilerinin Afrin Herakâtı'mıza karşı yayınladığı bildiriye kızdı, Türkiye Barolar Birliği'ni hedefe koydu. Bir kuruluşun başında "Türk", diğerinin başında ise "Türkiye" yazıyor. Lafı evirdi çevirdi, "Bunlar bu isimlere lâyık değiller!" dedi.
Sık hatırlatıyorum; çünkü, hiçbir surette kabullenemiyorum... Hilâl K. adlı bir yazarları var. Önce Yeni Şafak'ta yazıyordu, sonra Sabah gazetesi tamamen kontrollerine geçince, terfi ettirip oraya aldılar. Bu hanım aynen şunu demiştir: "...bu Türk bayrağının isminin değişmesi de gündeme gelmeli. Meselâ; Sayın Selahattin Demirtaş'ın dediği gibi 'Devlet Bayrağı' olabilir." (İnanmayan girsin Youtube'a Hilâl K.'yı dinlesin!)
Be vicdansızlar! Ne dediğini bilmeyen, muhâkeme yürütemeyen, sözünün nereye varacağından habersiz, ak-kara arasında gidip gelen birine hiç olmazsa yazdırmazsınız, bir kenarda tutarsınız. Karnını yine doyurursunuz.
Sizin şimdi söz konusu kuruluşlar için "'Türk' adına lâyık değiller." sözünüzün samimiyetine inanmamızı bekleyemezsiniz herhâlde!
Kişilerle müesseseler karıştırılıyor. Suç işleyenler kanunlara göre ceza alırlar; müesseseler değil! TTB yöneticileri, akıl almaz bir hata işlemişler ve bu hatayı bilerek işlemişlerdir. Maksat cephe gerisinden, bizi bölmek isteyen gruplara/devletlere arka çıkmak. Hiçbir surette affedilemezler.
Birkaç dönemdir, Türkiye Barolar Birliği Türkiye'nin yanında, halkımızla birlikte... Kafaları size uymayabilir ama onların vatanseverliğini sorgulayamazsınız. Başkan Prof. Dr. Metin Feyzioğlu'nun sözleri ortada. Sadece sözle destek vermiyor, cepheye bile gidiyor! Afrin Harekâtı başladığında sınırdaydı!