Kesin inançlılara, bir şey anlatmak zordur; hatta imkânsızdır.
Köşelerde "görevlendirilmiş" birkaç yazar var. Kafalarını "Türk"e
takmışlar. "Türk" deyince, akıllarına "ırk" geliyor. Neden? M.
Kemal "Ne mutlu Türk'üm diyene!" dediği için. Hesapları M.
Kemal'le. Madem öyle; "Türk"ü çıkar aradan... Yok; M. Kemal'le
"Türk"e vuracaklar. Kesin inançlı oldukları için sebep sonuç
ilişkisini bilmezler; analitik düşünemezler. Doğruları
saplantılarıdır.
"Türk"ü dar alana hapseden ırkçılar yok mu? Var. Bir Nihal Atsız
herhâlde... Araştırsanız, o da "millet"e gelir, dayanır. Hatta
"ümmet" mefhumunu da içine sokabilirsiniz. Atsız, dinden uzak; ama
imam hatiplerin açılmasını canı gönülden ister. Yeter ki din,
bezirgânların elinden öğrenilmesin! Atsız'ın küçük oğluyla din
hususunda atışmamızı bu sütunda okuyanlarınız olmuştur.
Köşelerde "görevlendirilmiş" birkaç yazar demiştim. Din alıp
satarlar. Menfur 15/16 Temmuz Darbe Teşebbüsü, halkımızı
titretti, kendisine getirdi; Türklüğe sahip çıkıldı. Devleti
yönetenlerimiz de "Türk milletini/ümmetini" idrâk ettiler. (Söz
Bilge Kağan'dan mülhem. Şimdi ona da "kâfir" diyecekler.
Müslümanlık oraya kadar yayıldı da onlar mı kabul
etmediler!)