İlk defa çok inandıkları birini Türk Tarih Kurumu'nun başına getirdiler, o da baltayı taşa vurdu mu, desem... Aslında nedametten bahsettiğini, eline silah almamışları kastettiğini düşünmüş ve yazmıştım. Ama konuşması tekrar tekrar yayınlanınca, istenmeyen netice çıkıyor, sözleri, darbe yapsa da, öldürse de, bombalasa da pişmanlık duyuyorsa affedilsin, demeye geliyor.
"Yukarı"ya şirin görünmek için böyle ayak üstü törenler düzenlenir, hazırlıksız konuşulursa, ömür boyu peşini bırakmayacak sözler ağzından çıkıveriyor insanın.
TTK Başkanı'nın vazifesinde kalamayacağı işaretini Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın vermişti. "İstifa olur mu?" diye sorulmuş, o da, "Şu anda bununla ilgili bir değerlendirme yok ama yani Başkan Bey'in bu değerlendirmeyi yapıp kendisinin bir muhasebe yapmasında fayda var. Lehte ya da aleyhte bir şey diyemem. Bununla ilgili Cumhurbaşkanımızın bir kanaati olursa kendisine iletir." demişti
Bu sözler, "Ahmet Bey istifa et. Reisimizi rahatlat" demeye gelir. Ve TTK Başkanı istifa etti.
TTK Başkanı'na en sert tepkiyi, eski Ak Parti Milletvekili Mehmet Metiner gösterdi.
Mehmet Metiner, açık yüreklidir. Sözünü içinde tutmaz; hemen dışa vurur. Yakın zamanda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yla da bir ekran savaşı vermişti. Sonra "Biz kardeşiz." diyerek meseleyi kapatmıştı.