Suudî kraliyet ailesi, savcıları vasıtasıyla, Cemal Kaşıkçı'nın Suudî Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na geldiği sırada burada bulunan "başka Suudi vatandaşlarla tartışmaya başladığı, tartışmanın arbedeye dönüştüğü ve bunun sonucunda hayatını kaybettiğini" söylüyor.
"Biz öldürdük hanımlar, beyler! Size ne? Bizim iç meselemiz. Muhalifler bizde böyle temizlenir!" diyecek değiller herhâlde!
Kaşıkçı ABD'de yaşıyor. Oradaki konsoloslukların birinden alabileceği kâğıdı vermiyorlar; "Mademki Türk'le evleneceksin, İstanbul'dan al." diyorlar.
Sana ne kiminle evleneceği?! Sana ne nereden evrak alacağı?!
Kaşıkçı, elbette şüpheleniyor. Verilen saatte İstanbul Başkonsolosluğu'na gidiyor. "Konsolosluktan çıkmazsam, şunu şunu ara." diye nişanlısına tembih ediyor. Anlaşılan, bu tembih Suudîlerin planını aksatıyor.
Türkiye ve ABD bütün olup bitenleri başından beri biliyordu. Türkiye, adım adım hedefe yürüdü ve sonunda Suudî ailesini, suçlarını itiraf noktasına getirdi.