Türk dilini bozdular. Uydurma dil kapısı açıldı, isteyen girdi. Zamanında çok yazdık.
Kim istemez dilimizin ifade gücünün artmasını, ilimde, edebiyatta dünya dilleri arasına girmesini...
Ne kurtarırsak kâr noktasındayız.
Söyleyen oldu mu bilmiyorum ama dilimizi bozan koyu Osmanlı Türkçesi kullananlardır. Arapça ve Farsça kelime ve terkipler arasından cımbızla Türkçe kelimeler, Türkçe ekler çekip çıkarıyoruz. Münşîlerin, vak'anüvislerin dilini hiç anlayamazsınız. Şimdi tarikatçılara dua edeceğim! Benden beklemezdiniz değil mi? Eskiler başka...
Tarikat büyükleri ve velîlerin hayatları etrafında teşekkül eden "menâkıbnâme" veya "velâyetnâme", çoklukla halka velîleri ve şeyhleri tanıtmak, onlarla ilgili rivayetleri nakletmek maksadıyla yazılmıştır. Onun için halkın anlayacağı bir üslûp kullanılmıştır.
Meselâ; Akşemseddin ve Aziz Mahmud Hudaî'nin tarikat âdabını öğreten kitapları sadedir.