Dün, Alparslan Türkeş'le 1975'te yapılan bir röportajı vermeye başladık. Birinci bölümde, 27 Mayıs İhtilali ve demokrasi üzerinde durmuştu. Bugün aynı soruya cevabın devamı olarak 12 Mart Muhtırası üzerinde duruyor.
Türkeş (devamla) - 12 Mart [12 Mart 1971 Muhtırası] ise bence sebepleri yönünden çok daha haklıydı. İnsanlar kaçırılıyor, bankalar soyuluyor. Konsoloslar öldürülüyordu. Sonra Kültür Sarayı yakıldı, vapurlar batırıldı. Köprüye hücumlar oldu. Bu durumda Silâhlı Kuvvetler yine işe müdahale ettiği hâlde idareyi ele almadı. İdareyi ele almadıkları gibi yalnızca sıkıyönetim ilân etmekle işlerini ve vazifelerini yerine getirmiş oldular. İşte bu yüzdendir ki Türk Ordusu takdire şayan bir karaktere sahiptir, şuurlu bir kütledir.
Bugün aynı tehlike yine mevcuttur. Solcuların oylarından faydalanmak isteyen bazı siyasî partiler, bu küçültücü tutum içine girmektedirler. Bu durumdan kurtulmak için, yine partilerin anlaşması lâzımdır. Tahminime göre bütçe meclisten çıktıktan sonra hükümet kurulacaktır. [AP, MSP, MHP ve CGP'nin, 31 Mart 1975'te kurduğu Birinci Milliyetçi Cephe Hükümeti'ni kastediyor.]