Virüs günlerinde öncelikle okunacak kitaplar doktor hatıraları olsa gerek.
Birinci Dünya Savaşı’nda, milyonlarca insan sadece bombayla tüfekle hayatlarını yitirmediler, salgın hastalıklarla da dünyadan göçtüler.
“Sibirya Esir Kamplarında Yedi Yıl-Sarıkamış’tan Vladivostok’a Dr. Yusuf İzzettin Bey’in Anıları” bu günlerde elinizden düşmeyecek bir kitap.
Sarıkamış deyince Prof. Dr. Bingür Sönmez akla gelir. Biliyorsunuz, tarihimizin hazin dönemini her yıl bize hatırlatır. Dr. Yusuf İzzettin Bey’in hatıralarını da yayına hazırlayan Bingür Sönmez. (Tarihçi Kitapevi, 282).
Bu hatıraların en önemli özelliği, diliyle oynanmamış olması. Yusuf İzzettin Bey nasıl yazmışsa öyle verilmiş ve zamanımızda kullanılmayan kilimeler parantez içi açıklanmış. Bir kitabın dilinin değiştirilmesine, üslubuyla oynanmasına şiddetle karşıyım. Kim nasıl yazmış öyle verilmeli ve gerekirse açıklama konulmalıdır. Bingür Sönmez, buna titizlikle uymuş, kitabı yayına hazırlarken üslûbuna dokunmamış.
Kitabın yazarı Dr. Yusuf İzzettin 1863/1864'de İstanbul Cihangir'de doğmuş. Kuleli Askerî Tıbbiye İdadîsi'de (sonradan Kuleli Askerî Lisesi), Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'de (bugünkü İstanbul Üniversitesi) okuyor ve KBB mütehassısı oluyor. Erzurum'da askerî hekim olarak göreve başlıyor. 1915 başında Erzurum’dan tifüslü hastaların bakımı için Sarıkamış'a gönderiliyor. Oradan Allahuekber Dağları’nda Rus askerlerine esir düşüyor. Yedi yıl süren esaretten sonra 1922'de esir mübadelesiyle İstanbul'a geliyor. 1961'de Erzurum'da vefat ediyor.