Bir gün aradan sonra aynı tartışmaya dönüyoruz. "Tarihselcilik" deyip duruyorlar.
"Tarihselcilik"i, o meşhur felsefeci Prof. Dr. Bedia Akarsu nasıl açıklıyor, bakalım: "Tarihsel olanın varlık biçimi; zamana bağlılık, gelip geçicilik; tarihsel koşulluluk, tarihe bağlı olma ve bir şeyin gerçekten tarihsel olarak var olduğu olgusu."
Ne dedi? Bir şey anladınız mı?
Neyin karşılığı "Tarihsel"? "î" nispet eki yerine tartışmalı "-sal, -sel" ekiyle uydurulmuş bir kelime. Duymadığınız bir kavram daha var: Tarihsicilik!
Hepsini birleştirip, "henrmeneutik" deseniz daha manalıdır. İşlenmiş bir kavramdır. İlmî çevrede kullanılır.
Burada tefsircilerin konusuna girmeyeceğim. Haddim de değil. Ama beni-sizi ilgilendiren bir husus var ki, onun üzerinde duracağız