Kamuoyu yoklamaları gösteriyor ki, sınırlarımızı garantiye alma harekâtını başlatmakta geç bile kaldık. Halkın desteği büyük.
PKK, güney sınırımızın hemen ötesinde, kendince kantonlar kurdu. Yerli halkı yerinden etti. PKK'dan temizlediğimiz Resulayn'da (re'sü'l-ayn=Pınarbaşı), Tel Ebyad'da (Aktepe/Akçakale) Arap nüfus oranı yüzde 90'ları buluyor ama, PKK, ABD'nin ve hatta Rusya'nın ve hatta mezhepçi komşumuzun desteğiyle istediği gibi at koşturuyor. Menbic'de de, diğer bölgelerde de, etnisitenin dağılışına bakarsanız, PKK'nın, dış destek olmadan hiçbir surette tutunamayacağını görürsünüz.
PKK'yı, hâlâ biz Kuzey Irak'ta, Kandil ve çevresinden söküp atabilmiş değiliz. Niye? Coğrafî şartlar ötesinde, mezhepçi komşumuzun koruyucu tavrı yüzünden! PKK daraldığı an, Kandil'in öbür tarafına geçiveriyor!
İki ülkenin PKK'ya karşı birlikte operasyon yürüteceği yazılageldi; ancak, komşu hep oyaladı.
Bu mezhepçi komşumuz, Şam'a çöreklendi, Bağdat'a çöreklendi, Yemen'e çöreklendi... Üç ülkede de kan oluk oluk aktı/akıyor.
Suriye'nin kuzeyine girdik. Resulayn'ı, Tel Ebyad'ı temizledik... Komşuda bir feveran, bir feveran! Cuma hutbelerinde bize söylemediklerini bırakmadılar. İki yetkilisi Türkiye'ye ziyarete gelecekti, harekât başlayınca vazgeçtiler!