Boğma ve boğaz kelimelerine geleceğiz demiştik. Boğma kelimesi ile birlikte düşünmemiz gereken bir kelime boğaz. Boğaz kelimesindeki “z” sesi iki taraflı olduğunu ifade ediyor boğazın. Z’nin kelimeye neler yaptığını diz, omuz, göz, ağız hatta yüz ve ağız kelimelerindeki sesine bakarak çıkarabiliriz. Yetmez ise ikiz, üçüz, dördüz kelimelerindeki “z” sesi imdada yetişebilir. Daha fazlası için “biz bunları hep kitaplarımızda yazdık” söylemi özentisi ile Yaşar Nuri Öztürk’e bir gönderme yaparak bakınız ‘Birden Bine, Türkçede Sayıların Kökeni’ kitabımız, diyelim. Etimoloji sözlüklerimiz boğmak kelimesini açıklamaya çalışırken bir manada karar kılamamışlar. Etimologların içinden çıkamadığı kelimelerin, hatta içine giremediği kelimelerin içine şairlerin girebildiğini görüyoruz sık sık. Boğmak doğmak kelimelerini birlikte kullanan çokça şairimiz var ama Cahit Zarifoğlu’nun Zeynep ve Uzaktan Fırat Üzerine İkili Anlatım şiirinde ayrı bir güzel geçer: “Buluşunuz değildir anne / doğuranınızdır / (anne boğmaz doğurur) nasıl ki doğdunuz ve buldunuz annenizdir” dizelerini hatırlayalım. Kaşgarlı’da boğaz kelimesi “boğuz” şeklinde geçiyor.