“Görünmek” kelimesi ile “gözükmek” kelimesinin farklarını irdelemeye çalışıyoruz. Görünmekteki “n” sesine Yunus Emre’de nesne kelimesini ve “niye”, “neye”, “neden”, “niçin” kelimelerini irdelerken biraz girmiştik. “N” sesinin ne yaptığını fark etmeye başlamak için aslında “niye” ve “neye” ve “ne’den” kelimeleri güzel bir kapı. “N” diye bir merkez var yani. O merkezin kendi anlamı katması, dönüşlülük anlamı katması biraz daha anlaşılabilir böyle bakınca. Peki dönüşlülük n’si veya dönüşlü çatı isimlendirmesi “n”nin yaptığını ifade etmek için uygun mu, yeterli mi? Bu terimi karşılayacak başka isimlendirmelerde de bulunulmuş. Türk Dil Kurumu’nun 1934 baskısı Gramer Istılahları kitabında “yanlanışlı” tabiriyle karşılaşıyoruz. Tahsin Banguoğlu 1940 yılında “mutavaat tabanı” derken 1974 yılında ise “dönüşlü görünüş” demiş. Mutavaat dediği boyun eğmek, alışmak, karşı çıkmamak, itaat etmek gibi anlamlara geliyormuş, unutmuşuz bu kelimeyi artık. “Dönüşlü” kelimesinin ortasındaki “-ön-” kökü ile “kendi” kelimesinin ortasındaki “-en-” kökü yine “n” barındırdığı için “n” sesinin fonksiyonunu karşılamaya pek de uzak olduğunu söyleyemeyiz.