Şebinkarahisar ve Giresun çevresinde “eldeç” diye bir kelimemiz varmış. Bulgur dövmekte kullanılan taş veya ağaçtan yapılmış dibek tokmağına “eldeç” deniyor imiş. Kelimenin sonundaki “ç” sesini “k” yaptığımızda “eldek” diye bir kelimeye ulaşıyoruz. Mardin çevresinde “eldek” kelimesi ihtiyat anlamında kullanılıyor imiş. İhtiyaten bir nesneyi elde bulundurma ile alakalı oluşturulmuş bir kelime olmalı “eldek”. Eskişehir’de bulgur taşının üzerindeki elle tutulan kısım anlamına geldiği gibi aletsiz kalmayı da ifade ediyormuş. Derleme Sözlüğünde şöyle bir cümle verilmiş: “Kirmenimi kırıp, beni eldek koydular. ” İzmir’de ise ele geçirilmesi kolay kadın için kullanılıyormuş “eldek” kelimesi. Dileriz feminist kadın dernekleri bu kelimeye de savaş açmazlar. Kelimelerle savaşmak yerine helalden sapmaya meraklı sapkın, azgın Batıcı şehvetperest zihinlerle ve sistemle mücadele etseler daha doğru, daha sonuç veren bir iş yapmış olurlar bence.