Yunus’un, Hacı Bayram’ın, Pir Sultan’ın, Aziz Mahmud Hüdayi’nin, Eşrefoğlu’nun ve daha nice büyük şairimizin şiirleri müziğe aktarılarak halkın diline, zihnine, kalbine daha da kuvvetli bir şekilde yerleşmiş. . . Günümüzde Türk Müziğindeki durgunluğu ve son yüzyılda yaşadığı gerilemeyi Türk şiirinin güçlü şiirlerinin bestelenmesi ile aşabileceğimizi savunuyorum. Ses ve anlam felsefesi üzerine özgün çalışmaları olan değerli düşünürümüz Hüseyin Rahmi Göktaş, Türkçenin sesindeki ve müziğindeki tıkanmayı ancak gerçek şiirle irtibatın açabileceğini söyler. 1940’larda Necip Fazıl’la başlayıp 1960 sonrası daha da güçlenen yerli edebiyatın şiirlerinin müzik adamları tarafından fark edilmesi, bestelenmesi hayli sonra olmuştur. Popüler kültür bu açılan yolun fark edilmemesi için elinden geleni yapmıştır. Hangi şairlerden beste yapıldı?! 80’li yılları beklemek gerekmiştir neredeyse. 1987’de yapılan Ömer Karaoğlu ve Barbaros Ceylan’ın emekleri olan “Gün Batı’dan Doğmadan” albümünde; Mehmed Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Erdem Bayazıt ve Ahmet Mercan’ın şiirlerinin bestelendiğini görüyoruz. Sonrasında “Es Rahmet Rüzgârı”nda; Arif Nihat Asya, Sezai Karakoç, Edip Gönenç, Necati Aykan şiirlerinin bestelendiğini görürüz.