“Baharı yaz uğruna tükettik, aşkı naz uğruna
Ve papatyaları seviyor sevmiyor uğruna.
Derken ömrü tükettik bir hiç uğruna… ” ( Sezai Karakoç)
Gerçekten yazı bahara, aşkı naza, papatyaları sevgiye, ömrümüzü de bir hiç uğruna mı kurban etmiştik?
Halbuki hayatta bize iki seçenek sunulmuştu. Ya insan olacak ya da isyanımıza inkar ekleyip şeytan olacaktık. Herkes insan doğardı lakin insan ölmek bir emeğin ürünüydü.
Peki insan kalmak için ne yapmamız gerekirdi?