Çaresizlik insanı ya çare sahibine döndürüp çare arayışına yöneltir. Ya da melankoliğe bağlayıp depresyona sokar.
Kolay değildir olgunlaşmak. Yaşanmış onca acıları sineye çekip, yeniden hayata sarılmak. İlmek ilmek kilim gibi dokuduğun emeklerinin gözlerinin önünde tek tek söküldüğünü görmek.
Gözler nice daha büyük acılara şahit olsak da kendi acımız birden dağ gibi gözükür. Baktığımız her yerde, yaptığımız her işte verdiğin emeklerimiz bir bir önümüze düşer.
Bu haleti ruhiye içindeyken geçmişe yolculuk yapar, yaşanmış diğer acılarımız ile yüzleşiriz. Bu acılarının katlanarak üzerine geldiğini düşündüğümüzde eziliriz.
Travması olmayan insan elbette yoktur. Her insanın yüreğinde binlerce acılar vardır. Her şeyin dört dörtlük olması, kusursuz bir geçmiş olması mümkün değildir.
Yakın zamanda yaşadığımız olumsuzluklarla doğru mücadele edemememiz, uyuyan devi uyandıracaktır. Zira arkamız bıraktığımız, söndürme gayretinde bulunmadığımız patlamaya hazır binlerce volkanlarımız vardır.