Doğruyu eğride ayıran, hak ile batılı bize gösteren kitabın öğretisi, bize evlilik çağının bedenen, ruhen, fiziken ve aklen ergin yani olgun görülmesi olarak tarif eder. Zira bu belirtiler görülen gence eğer yetim ve bakılıyorsa bütün malı teslim edilecektir.
Bu zaman aynı zamanda evlenebilme çağıdır. Artık malını ve kendisine emanet edilecekleri korumalıdır. Bunun için erkek yada kadın olması fark etmemektedir.
Evlilikle öncelikle beylere hanımları, akabinde de evlatlar anne ve babaya bir emanet olarak verilecektir.
Sahip olduklarını savunabilme yetisine sahip, aklı başında, doğruluğu ve güvenilirliğini ispat etmiş olan gençler, doğru bilgiler ile beslenmeleri akabinde daha sağlıklı yuvalar kuracak, sağlam bir sözleşme olarak bilinen evlilik akdine daha sadık kalacaklardır.
Evlilikde iki kişinin birbirlerine iyi ve kötü günde beraber olmaları, beklentilerin göz ardı edilmemesi ve ortak akla uygun hareket etmeleri gerekliliği üzerine verilmiş sözler vardır.
Rahman inananları Nahl suresi 91. Ayetinde şu şekilde uyarır: “Sözleştiğiniz zaman Allah için verdiğiniz sözü yerine getirin ve bir de Allah’ı kendinize kefil ederek sağlamlaştırdığınız yeminlerinizi bozmayın. Allah ne yaptığınızı bilir.”