Nikahın ve imanın şakası yoktur…
Hayatı paylaşmanın diğer adı olan evlilik, aile olunmayan bir ortamda cehenneme dönüşür. Egolarını tatmin etme yarışına giren, kişiliği tam oturmamış sağlıksız iki kişi yaptıklarıyla hayatı çekilmez kılar.
Bedenen, aklen, fiziken ve ruhen ergin yani olgun olması evlilik çağının geldiğinin delilidir. Bu çağda olan kıza veya erkeğe Hak Teala eğer yetimse bakan kişiye bütün mal varlığını teslim etmesini ister.
Malını teslim alıp idare edebilecek kişi artık evlenip evliliğin getirdiği sorumlululları da yüklenip, idare etmesini, emanete dikkat etmesini, sahip çıkmasını, malını koruduğu gibi ailesini de korumasını bilir.
Evlilikte de öncelikle beylere hanımlar, akabinde de evlatlar anna babaya emanet olarak verilir. Malların ve evlatların imtihan vesilesi olduğu bilinmelidir. Bütün gayretler emananetlere ihanet olmaması yününde olmalıdır.
Sahip olduklarını savunabilen, aklı başında, güvenilirliğini ispat etmiş olan erkek ve kadın, doğru bilgiler ile beslenmelesi akabinde daha sağlıklı yuvalar kuracaktır. Sağlam bir sözleşme olarak bilinen evlilik akdine daha sadık kalacaklardır.