“Şahit ol Ya Rab” söylemi; kendisine vahiy edilen kitabı anlayıp, içindeki hikmeti çıkartıp yaşamasıyla bizlere örnek ve alemlere rahmet olan Abdullah oğlu Muhammed (a.s.)’in 120.00 bin kişiye tebliğ görevini yaptığına dair teyidi oldu.
Vahiyle dolu dolu geçen tam 23 yıl nice sıkıntılarla geride kalmıştı. Görevini yerine getirmenin verdiği huzur ile gönüllere derman olmuştu.
Devrinin kötü ruhlu insanlarına ilaç olan söylemleri, eylemleri ve üstün ahlakı ile gönüllere taht kurmuştu.
yalan söylemeyen, doğru sözü ile bilinen, işlerine hile katmayan, adaletli olma gayretinde olan, güvenilir lakabı olandı. Kafasında bir birçok soruları olan, yaşadığı toplumun dertlerini gören, dertleriyle dertlenendi.
Bu güzellikler attığı okların tam isabet etmesi için yeterli sebepti. Cehaletin koyu anını yaşayan, dertlerini anlatamayan, adaletin kalmadığı cahiliye dönemi adının verildiği ortam hakimdi. Allah Resulünün söyledikleri yaşantısı ile birleşince çağlarca etkisi kalmıştı.
Toplumun derdi ile dertlenenlerin, yerinde duramayıp “yok mu yaralı gönüllere çare” diye sızlananların, engin yürekli gönüllerin örneği elbette gönüllere taht kurmuş olan Hz. Muhammed olmalıdır.