Tutuklu bulunan ABD’li din adamı Andrew Brunson’un Ankara ve Washington arasında ciddi bir pazarlık konusu olduğu, sır değil.
Dün, Brunson sürpriz bir kararla cezaevinden ‘ev hapsine’ alındı. Ardından Halkbank hisseleri yüzde 16 yükseldi. Piyasalar aptal değil. Ortada bir anlaşma olduğunun kokusunu alıyorlar. Brunson’ın ev hapsine çıkması muhtemelen New York’taki Zarrab davasında ceza alan Halkbank yöneticisi Hakan Atilla’nın sonbaharda Türkiye’ye gelmesi demek. Nasıl mı? Anlatayım...
Brunson, neredeyse iki yıldır ipe sapa gelmez iddialar ve gizli tanık ifadeleriyle tutuklu. 23 yıldır Türkiye’de yaşayan misyoner, darbeye kadar İzmir’de topu topu bir avuç insanın gittiği bir Protestan kilisesinin başındaydı. Ancak darbe sonrası kepçe operatörü gibi görev yapan savcılarımız, bu küçük kilise ve oraya gelen üç Suriyeli Kürt mülteciyi, şahane bir iddianameyle ‘Kürdistan kurma’ projesi olarak görmeyi başardı.
En son duruşmada bir gizli tanık, PKK logosuyla İncil bastırdığını ve Suriyeli Kürtlere silah takviyesi için Amerikan hükümetinin YPG kamplarının yerini gösterdiğini falan söyledi. Öylesine pespaye bir dava süreci anlayacağınız.
Ancak dedim ya; dava faslının önemi yok. Zira zavallı rahip aslında Türk-ABD ilişkilerindeki bir pazarlık konusu.
Brunson, ABD’deki kilise cemaati ve Donald Trump’ın dayandığı muhafazakâr tabanda büyük bir sembol haline gelmiş durumda. Bir yandan Kongre, diğer yandan Brunson ile aynı Evanjelik kilisenin mensubu olan Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, rahibin bir an önce serbest kalmasını istiyor. Beyaz Saray keza. Olay Türkiye açısından tam bir Midnight...