Aslı Aydıntaşbaş Cumhuriyet Gazetesi

‘Eyyy Sisi’, ‘Eyy Esad’ nutukları beklemeyin

Dün Mısır’ın devrik başbakanı Muhammed Mursi müebbet hapse mahkûm edildi; bir gün önce de Türkmen Dağı, sınırdaki son köye kadar Esad rejiminin eline geçti.  Ama...

19 Haziran 2016 | 8.338 okunma

Dün Mısır’ın devrik başbakanı Muhammed Mursi müebbet hapse mahkûm edildi; bir gün önce de Türkmen Dağı, sınırdaki son köye kadar Esad rejiminin eline geçti. 
Ama Ankara’dan bir “Eyyyy Sisi” okkalı bir “Eyyy Esad” iftar konuşması beklemeyin. O dönem kapandı. Türkiye “Ortadoğu’da liderlik” hevesini bir kenara bırakıyor. Kamuoyu, dış politikada sert bir u-dönüşü projesine hazırlanıyor. 
Geçen ay, Ankara’nın bu değişime hazırlandığını, dış politikada sadece İsrail’le sınırlı kalmayarak Suriye rejimi, Rusya ve Mısır’ı kapsayacak bir revizyon geldiğini yazmıştık. Binali Yıldırım’ın “Dostlarımızı arttırıp düşmanları azaltacağız”açıklamasının arkasında, hükümetin bir zamanlar düşman ilan ettiği bu 4 ülkeyle barışarak “değerli yalnızlık” politikasını sona erdirme planı var. 
Ama işler o kadar kolay değil. 
Öfkeyle kalkan zararla oturur misali, her barışma için ayrı bir fatura konuyorAnkara’nın önüne. Ödemeden kalkmak yok. 
İsrail, “Hamas’la ilişkini kes” diyor. Gazze’de Türkiye’ye “görünürlük” sağlayarak iç politikada kullanabileceği malzeme vermeye razı; ancak ablukayı kaldırmayacak. 
Rusya’yla barışmanın bedeli, Suriye’de Esad rejimine “eyvallah” demek. Esad’ın devrilmesi projesine bu kadar yoğun kendini adamış bir iktidar için kolay değil. Ama nihayetinde Moskova’nın olmazsa olmazı bu. 
Ankara’dan gelen sinyaller Esad konusunda tutum değişikliğine razı olabileceği yolunda. Siz son aylarda Cumhurbaşkanı’nın ağzından “Zalim Esad...” nutukları duydunuz mu? Dikkat ederseniz şu aralar Erdoğan’ın odaklandığı, CHP ve HDP gibi “kolay” hedefler, muallak bir “üst akıl” kavramı, “iç düşmanlar” vs. 
Ne Sisi diyor, ne İsrail’e çatıyor ne de Beşşar Esad zulmünden söz ediyor... 
Bu hafta Esad yönetimi Bayırbucak bölgesini ele geçirdi, orada doğrudan Türkiye’nin oluşturduğu Sultan Abdülhamid Tugayı gibi Türkmen yapılanmaları ve diğer muhaliflere ağır kayıplar verdirdi. Ankara’dan yine “tık” yok. 
Bırakın Ankara’yı, geçen kasım ayında Bayırbucak Türkmenleri diye yeri göğü inleten, gıyabi cenaze namazları düzenleyen İslamcı çevreler de üç sağırı oynuyor. Rus uçağının düşürülmesine giden süreçte, gazeteler, Rusların muhaliflere hava saldırılarını, sanki Türkiye’nin bir parçası bombalanıyor gibi yansıtmış, Yeni Şafak“Türkmen Dağı Düştü” diye birinci sayfadan kocaman bir manşet atmıştı. 
Türkmen Dağı dün yine düştü, Türkiye sınırının dibindeki son köyler de rejimin eline geçti. Ama artık gazetelerde ufacık haber. 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yaklaşan facia 06 Eylül 2018 | 19.998 Okunma Yalancı bahar mı ikinci bahar mı? 30 Ağustos 2018 | 13.717 Okunma Bu mu devlet aklı? 26 Ağustos 2018 | 15.972 Okunma Lale Devri bitti! 23 Ağustos 2018 | 14.797 Okunma Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter 19 Ağustos 2018 | 10.301 Okunma