Saraybosna, Birinci Dünya Savaşı’nın tesadüfen başladığı yer. 1914 yılında çoğu Avrupalının adını sanını duymadığı bu ufak Balkan şehri, kenti ziyaret eden Avusturya-Macaristan veliaht prensi Franz Ferdinand’ın suikasta uğraması sonucu, insanlık tarihine “Dünya savaşı başlatan şehir” olarak geçti.
Daha 2 yıl öncesine kadar adını sanını duymadığımız Münbiç de, bugün tuhaf bir biçimde bölgesel bir çatışmanın adresi olmaya aday.
Son günlerde yaşananları alt alta koyalım. Ankara’nın giderayak pek sevdiği ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, görevden ayrıldı. Türkiye ve ABD arasında Münbiç konusunda görüşmeler yine de devam etti. Amerikalılar, Türkiye ile gerilimi düşürmek istiyor ve prensipte Münbiç’ten ayrılmaya ya da YPG’yi buradan çıkarmaya razılar; ancak orada cihatçı bir yapı istemiyorlar. Ayrıca Pentagon’un zamanlaması ile Ankara’nınki tutmuyor. Daha da önemlisi Batı, Münbiç’ten çekilme karşılığında Türkiye’nin askeri hareketliliğinin bir sınırı olsun istiyor. Münbiç tamam ama sonra ne olacak?
ABD’nin yandaş medyada sanıldığı gibi orada bir “Kürt devleti kurma” saplantısı yok. Ancak Kürtleri denklemden çıkarmanın sonuçlarını göze alamıyor. Batı açısından ideal olan, Fırat’ın doğusundaki Kürt coğrafyasının bir biçimde ileride Birleşmiş Milletler denetimindeki anayasal sürece katılması ve Şam’la anlaşması. Korktukları ise, Münbiç’den çekilme karşılığında Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi “Önce Afrin, sonra Münbiç, sonra Tel Abyad, sonra Kobani” derken sonsuz bir Türk-Kürt bölge savaşının çıkması, bu istikrarsızlığın İran ve Rusya’ya yaraması.
Peki Trump neden “Suriye’den çekileceğiz” dedi? Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron neden Trump’ı aradı?
Trump, “Suriye’den çekileceğiz” lafını bir miting alanında söyledi. Gönlünde yatan bu olsa da, bu açıklama ABD’nin bugünden...