Sanırım şu konuda hemfikiriz; Barack Obama hâlihazırda gezegenin
en güçlü, kudretli insanlarından biri sayılır.
Obama, daha önceki ABD başkanları gibi, dış seyahatlere Washington
yakınlarındaki Andrews hava üssünden kalkan Air Force One uçağıyla
gider. Peki, hiç merak ettiniz mi, Obama’yı uğurlamaya ya da
karşılamaya kim gider? Washington valisi? Emniyet müdürü? Belediye
başkanı? ABD Genelkurmay Başkanı? Kabine?
Hiçbiri. Obama, daha önceki ABD başkanları gibi, uçağın kalkış saatinde ekibi, yardımcıları, fotoğrafçısı, korumaları ve özel kalemiyle havaalanına gider ve büyük bir protokol beklemeden uçağına binip gideceği yere doğru yola koyulur. Zaten muhtemelen ABD başkanının aklına bile gelmez bu insanların günlük yoğun programlarını bırakıp havaalanına gelmeleri...
Aynı şekilde Almanya’da Angela Merkel, Paris’de François
Hollande da kendi programına göre saati gelince özel kalemi, ekibi
ve korumalarıyla havaalanına gidip uçağına biner. Örnekleri
uzatabilirim.
Peki, bizde bu işler nasıl olur biliyor musunuz? Saat kaç olursa
olsun, Cumhurbaşkanı ne zaman uçağa binecek olsa, Ankara valisi,
belediye başkanı ve emniyet müdürü, sayısız bakan ve bazen de
milletvekilleriyle Ankara’da havaalanında “uğurlamaya” gider.
Örneğin cumhurbaşkanı İstanbul’a mı geliyor? Aynı şekilde
İstanbul’da da emniyet müdürü, vali ve belediye başkanı
cumhurbaşkanını karşılamaya gider.