Evet, herkesin eleştirdiği... Yok, cümlenin girişi yanlış oldu. Düzelterek yineliyorum:
Evet, kendilerini yurttaş olarak tanımlayan, kimileri terörist akademisyen, kimileri terörist gazeteci olan “aydın müsveddeleri”nin sözle ve yazıyla saldırdığı, itiraz ettiği, yanında saf tutmadığı Cumhurumun Başkanı’na destek vermek gerek.
A-ha da veriyorum...
***
Cumhurumun Başkanı’na ne lazım?
Bu sorunun cevabını aramaya, sorup soruşturmaya ihtiyaç yok. Kendisi daha dün TIKA toplantısında bir bir sıraladı. Onun ağzından aktaracağım.
Buyrun:
“Yanımızda olan dostumuz, karşımızda olan düşmanımızdır. Bunun bilinmesi lazım.”
“Efendim köşe yazarıymış, düşüncesini belirtmiş, beni bağlamaz. Kalemin teröristin yanındaysa benim karşımdadır.”
“Dokunulmazlıklar meselesi süratle neticelendirilmeli. Parlamento gerekli tavrı koymazsa bu tarih hesabını sorar ... Siyasetçinin görevi kararı alıp gerisini yargıya bırakmaktır.”
“Terörist tanımını derhal yeniden yapmalıyız. Ceza kanunumuzu hemen değiştirmeliyiz.”
Bu atasözü ağırlığındaki özlü sözlerin değeri bilinmelidir. Her biri ders kitaplarına girmeli; okullarda okutulmalı; ezbere tekrarlayamayanlar sınıfta kalmalıdır.
***