Ekonomiden iyi anlayan, yargısına, çözümlemelerine,
değerlendirmelerine, öngörülerine güvendiğim; beni hiç
yanıltmadığı, vardığı sonuçlar hep doğru çıktığı için duraksamadan
güvendiğim bir arkadaş-meslektaşla sohbet ettim.
Adını sormayın. Hem reklam olmasın hem de çalıştığı medya
kurumundan “Vay sen Cumhuriyet’teki o heriflere bilgi mi
veriyorsun” diye kapının önüne konmasın...
Aslında derinlemesine bir iktisat dersi almak niyetinde filan
değildim. Sadece AKP Reisi’nin Ekonomi Bakanı’nı soracaktım.
Hani şu akıllara zarar cümleyi kuran, “Şu anda ekonomimiz ihracat,
istihdam, yatırımlar, turist sayısı ve makro ekonomik göstergeler
itibarıyla oldukça sağlam adımlarla ilerliyor. Tüm bu olumlu
gelişmelere rağmen kurda yaşanan artışı kabul
etmiyorum” diyen Ekonomi Bakanı’nı...
Koskoca bakanın bir bildiği vardır herhalde. Merakım, acaba dolar
kuru artarken “Şişşşş ekonomi bakanı kardeş, doların değerini biraz
artıracağız kabul ediyor
musun” diye soruyorlar mı? Benimki kıs kıs güldü. Ardından “Sen
asıl cümlenin baş tarafına bak” diye ekledi.
Sonra da içinde “cari açık, GSYH, FX hedge, merkez bankalarının
bağımsızlığı, geç likidite penceresi, Philips eğrisi, swap işlemi,
yurtiçi yerleşikler” gibi terimler ve kavramlar geçen uzun bir ders
verdi. Ülkenin bugünkü ekonomik durumunu sergileyen bir ders...
Bitirdi, arkasına yaslanıp “Anladın değil mi” diye sordu.
Duraksamadan cevapladım:
-Yooooo...
Benim gibi katıksız bir “